28 Kasım 2007 Çarşamba

Küresel Canavar ABD


Ülkemiz yıllardır PKK belası ile uğraşıyor. PKK dediğiniz aslında toplama çete. Fakat destekleri o kadar basit değil. Dünyaya egemen olmak isteyen güçler, bir zamanlar dünyaya egemen olmuş bir imparatorluğun evlatlarının güçlenmemesi için bu basit çete kümesine olağan üstü lojistik ve enformasyon desteği veriyorlar. Bu destekçilerinde başında “Küresel canavar ABD” geliyor.


Giderek itibar kaybeden, dünyaya dağılmış bulunan ekonomik güç odakları sıkıntı içinde olan ABD, içinde bulunduğu çıkmazdan sıyrılabilmesi için dünyayı ateşin içine atmaktan çekinmemektedir. Suudi Arabistan’ı tamamen kendi kontrolunda tutabildiğinden Afganistan’a sudan sebeplerle saldırmaktan çekinmemiştir. Doğu kaynaklarına biraz daha yaklaşmak, doğuda giderek güç odağı oluşturan Çin’i izleyebilmek, yayılmasına engel olabilmek için Afganistan’ı istasyon olarak seçmiştir.



Tamamen uydurma nedenlerle işgal ettiği Afganistan da güç kaybetmektedir. İşgal iddiaları iflas etmiştir. Dünyadaki itibarı inişe geçmiştir.



Öte yandan ülke içindeki ekonomik gücünü oluşturan Yahudi cemaatlerinin asırlık rüyası olan “vad edilmiş topraklar” projesine, babası gibi bu Bush’ta elinden gelen katkıyı yapmak üzere uydurma iddialarla Irak’a yüklenmiştir. Aslında projenin tamamının İran, Suriye, Türkiye ile tamamlanacağını hiç siyasete aklı ermeyenler bile anlayabilmektedir.



Bu projeyi başarıya ulaştırabilmek için dikkatlerin başka alanlara çekilmesi gerekmektedir.



Güneydoğudaki PKK projesi bütünün parçasıdır. Türkiye topraklarından parça koparmanın kolay olmayacağını bilen uzmanlar, kolayca devredilebilecek yeni bir yavru vatan üretme çabasındadırlar. Bosnahersek’te bölünmeye çanak tutarak Sırplara ve Boşnaklara yeni bir devlet hakkı tanıyanlar, bu parçaları AB ye almayı uygun görmekte, sıra Kıbrıs’a gelince iki devleti kabul etmemektedir. Burada sebep Müslümanlıktır. Türkiye bir yandan milliyeti ile ırkdaş devletlerle, diğer yandan Müslümanlığı ile dindaş devletlerle yakın bağlar kurarak güçlenmemelidir.



Çünkü ABD istihbaratı iyi bilmektedir ki; gerek Türk ırkına mensup devletlerin halkı, gerekse İslam dinine mensup ülkelerin halkları Türkiye’yi önlerinde lider olarak görmek istemektedirler. Ama maalesef satın alınmış liderler dolayısı ile bu oluşumun adımları atılamamaktadır.



Bu sebeple Türkiye maddi ve manevi büyük bir veballe karşı karşıyadır. Bu güne kadar idare i maslahatla Ülkeyi idare eden icazetçiler, büyük günahlar işlemişler, memleketimizi güçsüz ve yalnız duruma düşürmüşlerdir. İçte çıkarılan her türlü vaveyla ABD’nin ve diğer sırtlan devletlerin işine yaramaktadır. Geçmişle övünerek, geleceği plansız bırakarak ülkeye ihanet edilmiştir. İçeride bütün yaşadıklarımız teferruattır. Birbirimizle didiştiğimiz bütün konular teferruattır. Birbirimizi itham ettiğimiz bütün suçlamalar düşman ajanlarının dikte ettirdiği doğrultudadır. Onların işine yaramaktadır.



Bu hususları sıkça işlemek zorundayım. Bu zaman çiçek böcek söyleşisi yapacak, kendi aile hayatını anlatacak, magazin haberlerin üstünden yorumlar döktürecek zaman değildir.



Evvelce çift düşmanımız vardı. Rusya tökezleyince ABD tek kaldı. Giderek te azmaya başladı. Bunlara AB canavarları da eklendi. Binlerce kez de olsa birliğimizi korumak ve topluca kalkınmak zorunda olduğumuzu yazacağım. Bıkmadan,yılmadan devam edeceğim.



Ya birlik olacağız. Ya yok olacağız. Önümüzde başka alternatif yok.



22.11.2007

Hiç yorum yok: