14 Kasım 2007 Çarşamba

Tarımsal Sanayinin Problemlerine Ne Zaman Sahip Çıkacağız


İnsanoğlu hayatını devam ettirebilmek için protein, vitamin ve karbonhidrat gibi besin maddelerine nasıl ki ihtiyaç duymakta ise bitkilerde büyüyüp gelişebilmeleri için azot, fosfor, potasyum gibi ana, demir, çinko, magnezyum, bor, v.s. gibi mikro bitki besin maddelerine ihtiyaç duymaktadır.




Bitkiler, eksik besin maddesi ihtiyacını gübrelerden karşılamaktadır. Gübre, ürün verimi üzerinde % 50 ye varan oranlarda artışa sebep olmaktadır. Görülüyor ki iyi bir ürün hasadı için çiftçi, gübre kullanmak mecburiyetindedir.



Ürün maliyetleri içerisinde kimyevi gübre masrafları, yaklaşık %15 – 20 lik bir oranı kapsamaktadır.




Son yıllarda dünya enerji fiyatlarındaki artış ve ülkemiz sanayi kuruluşlarının kapanmasına paralel olarak kimyevi gübre fiyatlarında önemli artışlar olmuştur.




Devlet, izlediği destekleme politikalarıyla çiftçiye destek olmaya çalışmaktadır. Ancak gübre fiyatlarının son yıllardaki hızlı yükselişi karşısında bu desteklemeler çok yetersiz kalmıştır. Bu nedenle destekleme politikaları gözden geçirilmeli, yeni stratejiler belirlenmelidir.




Devlet desteği, geçmiş yıllarda olduğu gibi direkt üretim desteği adı altında üretici kuruluşlara verilmeli ve/veya hammadde girdileri (doğal gaz gibi) belli oranlarda sübvanse edilmelidir.



Böylece üretim desteklenmiş, ülke sanayisi canlanmış, yurt dışına döviz çıkışı engellenmiş, insanımıza yeni iş sahaları açılmış olacaktır.




Avrupa Birliği, antidamping yasalarıyla gübre sektörünü Doğu Bloku ülkelerine karşı koruma altına almıştır. Bazı Avrupa Birliği ülkeleri, tarımda kullanılan girdileri (bilhassa doğal gaz) tarımsal sanayinin ayakta durabilmesi ve tarım ürünlerindeki maliyetlerin azaltılabilmesi için sübvanse etmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri sosyal devlet anlayışı gereği bunu yapmaktadır.




Sanayisi gelişmekte olan ülkemizde ise, kimyevi gübre hammadde fiyatlarının (bilhassa doğal gaz) tamamen serbest piyasa şartlarına bırakılması neticesinde, üretici kuruluşlar kapanmış, yeni işsizlikler ortaya çıkmış, kimyevi gübre fiyatları aşırı artmıştır.




Bölgemizde, yakın zamanda sahasında ülkemizin tek üretici firması olan bir kuruluşumuz, devletin “sosyal devlet” anlayışı gereğini yerine getirememesinden dolayı üretim yapamaz hale gelmiştir. Türk çiftçisi, ithal gübre kullanımına mecbur bırakılmıştır. Bu alandaki kimyevi gübre fiyatları “nasıl olsa Türkiye’de üretim yapılmıyor mecburen bizden alacaklar zihniyetiyle” % 50 ye varan oranlarda artmıştır. Bugün hiçbir tarımsal üründe bu kadar taban fiyat artışı olmamıştır.




Hayatımızın her alanına sokulmaya çalışılan AB müktesebatını ,”büyüklerimiz” öncelikle sanayide örnek almalıdır. Nasıl ki AB ülkeleri, tarımsal sanayiyi sosyal devlet anlayışı içerisinde destekliyor ise benim ülkemdeki anlayış da aynı doğrultuda olmalıdır.




Önceliğimiz, insanımızın karnını doyurmak, refah düzeyini artırmak olmalı. TCK.301 maddesi değil.



14.11.2007

Hiç yorum yok: