Son zamanlarda giderek çoğalan Atatürk baskısı gözlemliyorum.Ne zaman bir dini motifli hareket olsa,laikliği dinsizlik,Atatürk ü dini sevmeyen biri gibi göstermeye çalışan bir takım kesimler hemen ortaya çıkmakta,yapılanların çağ dışı olduğunu,Atatürk devrimlerine uymadığını,Atatürk ün kemiklerinin sızlayacağını söyleyerek bir Atatürk baskısı oluşturmaya çalışmaktadırlar.Bu tuzağa düşmemizin sebebi Atatürk ü eksik tanımamızdır.Bu tür Atatürkçü geçinen insanlar aslında Atatürk düşmanıdırlar.Çünkü Atatürk ü bütünü ile tanımak onların işine gelmez.Şayet bize Atatürk bütün yönleri ile tanıtılmış olsa idi,bu adamlar asla fırsattan istifade her dini motifli hareketin karşısına Atatürk ü çıkaramazlardı.Laiklik adı altında dinsizliklerini enjekte etmeye uğraşamazlardı.Bir taraftan” biz kimsenin dini özgürlüğüne karışmıyoruz” deyip,diğer tarafta bir kuruma başı açık girip kurum dışında ise başını kapatan a ise “ … kötü örnek oluyor……bu kafa yapısına sahip sekreterin amiri nasıl tarafsız olabilir.”gibi..ifadelerle insanları baskı altına alamazlardı.
Sözlerimin siyasetle alakası yoktur.İktidarın yanlışları daima vardır.Şayet insanlarımız sadece iktidarın icraatlarına göre oy vermiş olsalar idi,sandıktan bu kadar yüksek oranda bir destek çıkmazdı.Asıl olan muhalefetin söylem ve davranışları ile seçmeni iteklediği tercihlerdir.
Bu bakımdan kullanılan silah ne ise o silahı iyi tanımalıyız.Maalesef Atatürk ü bazıları baskı silahı olarak kullandılar.Bizlerde bu oyunun içinde yuvarlanıp durduk.
Elime bir kitap geçti.Kitabın adı ”Atatürk ün manevi dünyası.”yazarı Rahmi Vardı.Okumanızı tavsiye ederim.Tamamen belgelere dayalı bir eser.Bende bu kitapta manevi yönünü iyi bilmediğim Atatürk ü okudum.Bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum.
Mustafa Kemal……Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde “-Yarabbi,sen Türk ordusunu muzaffer et.Türklüğün,Müslümanlığın düşman ayakları altında çiğnenmesine müsaade etme” diyerek dua etmişti.
………
Atatürk,1925 yılında Ankara Gazi Kız Numune Mektebine Cemil Said in Türkçe Kur’an çevirisini hediye etmiştir.hediye ettiği bu Kur’an çevirisinin üzerine “Gazi Kız Numune Mektebine,dikkatle okunmak ve….için hediye ediyorum.” İfadelerini not düşmüştür.
…..
Atatürk,Osmanlı’yı ölçüsüzce eleştirenleri sert bir dille uyarmaya başlamıştı.Örneğin,1937 yılında bir gazetede Sultan II. Abdülhamit’le ilgili bir yazıya büyük tepki göstererek yazıyı kaleme alan gazeteciyi şu sözlerle azarlamıştı.
“..Bak çocuk,kişisel kanımı kısaca söyleyeyim.Tecrübe göstermiştir ki,toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun durumu kuşkulu ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette Abdülhamit’in yönetimi büyük hoşgörüdür.Hele bu yönetim 19.yüzyılın son yıllarında uygulanmış olursa..”..İşte Atatürk ün Sultan II. Abdülhamit hakkındaki düşüncesi.
…
Bursa Amerikan Kız Kolejinde okuyan üç Müslüman Türk kızı,kolejdeki misyoner öğretmenlerin çalışmaları sonucu Hıristiyan olmuşlardı.Atatürk bu hadiseyi duyar duymaz 29 ocak 1928 tarihli bakanlar kurulu kararıyla Amerikan Kız kolejini kapattı.Ve
“Ben bir Türk kızının tırnağını bu tür okulların topuna feda etmem” diyordu.
….
“Bizde ruhbanlık yoktur,hepimiz eşitiz ve dinimizin hükümlerini eşit olarak öğrenmeye mecburuz.Her kişi dinini,din işlerini,imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır.Orası da okuldur.”
İşte Atatürk’ün manevi dünyasından bazı kareler.Hem de belgeli olarak.
Bu kitabı okuyun.Ben okudum ve diyorum ki;
Yuh olsun ilerici geçinen gericilere,yuh olsun Atatürk’ü kullanarak ülkemizi kamplara ayırmaya uğraşanlara,yuh olsun laikliği dinsizlik boyutunda gösterenlere,yuh olsun gerçekleri bize çarpıtarak öğretenlere..Birazda az okuyan çok konuşan bizlere…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder