11 Nisan 2008 Cuma

Kapatma

Kapatma çok genel bir deyimdir. Aynı zamanda çok eski bir geçmişi vardır. Adem ile Havva Cennetten çıkarılınca üzerlerine cennet ağacının geniş yaprakları ile uyguladıkları kapatma. Dargınlar için defteri kapatma. Utandığında yüzünü kapatma. Çok eşliliklerde kadın kapatma. Türkiye ye karşı Avrupa birliğinin yaptığı kapatma. Rejimleri açık olmayan ülkelerde kapıları dışa kapatma. Bu günlerde ciddi bir ülke sorunu haline gelerek ekonomiyi alt üst eden bir hukuki adım olan parti kapatma.

Parti kapatma aslında tüm partilerin karşı çıkması gereken bir yanlışlıktır. Siyaseti çeşitli girişimlerle kesintiye uğratarak, siyaset yapmayı zevksizleştirmemek gerekir. Bence tüm partiler bu tür girişimlerin ortadan kaldırılması veya zorlaştırılması için işbirliği yapmalıdırlar. Hele hele CHP bu konuda en ön saflarda yer almalı idi. Yıllarca bu tür yasakların kötülüğünü  savunan onlar değilmiydi. Yurt dışı bağlantılı izimleri Ülkemizde hakim kılmaya çalışan parti veya toplulukları mevcut hükümetler takibe alınca hemen ortaya çıkıp, yasakçılık karşıtı söylemlere ve fiillere girişmiyorlarmıydı.

“Ülkede tam özgürlük olmalı, Yasaklar kalkmalı. Herkes her şekilde fikrini açıklamalı. Kimse insanların siyasi düşüncelerine yasak getirmemeli.” Diyenler şimdi zil çalıp oynuyorlar. Sandıkta yenemediğini,devletin kurumları sandıktan uzaklaştırdığında  sevinmek kahramanlık mı? Bence bu tür kapatmaların önüne geçmek için CHP öncü olmalı idi. Zira bu parti yıllardır söylediklerinle ters düşüyor. Şayet sonunda iş sandığa kalacaksa millet önceki söylemleri unutmayacaktır. Milleti beğenmeyenler, ona ayak takımı diyenler, bir çuval kömüre satıldığını söyleyenler milletin cevabını gördüklerinde şaşırmasınlar. Şunun şurasında bir yıl var. Sandıkta milletin gözüne giremeyenler, rövanşı başka yerlerde aradıklarında millet daha çok geriliyor.

İhtilal çağrışımları yapan yazar çizerler partilerine yarar mı sağladılar. Mitinglerde halkı aşağılayanlar partilerine oy mu getirdiler. Ak Parti oyu sadece kendi yandaşından mı aldı. Yılların partileri ellerindeki sermayeyi neden başkalarına kaptırdılar. Muhalefette kalmayı daima kolaycılık olarak görmüş bir partinin lideri neden göreve geldiğinden beri hep giderek artan bir hezimete uğrar. Demokrasi diyerek demokratik takiyye yapanlar her seferinde milletin gazabına uğruyor. Artık bunu görmeliler. Bu ülkenin gerçek bir muhalefet liderine ihtiyacı var. Tek parti devrini de gördük. Aslında bu millet tek parti devrinde yapılanları unutmuyor. Bu nesil o devirde yapılanların yanlış adreslere fatura edildiğini öğrenmiştir.  Yılların yalanını açığa çıkarmıştır. Bu milletin değerleriyle oynayan siyasetçiler boyunun ölçüsünü sandıkta almıştır. Değerleri için yedi düvele direnen bu millet, siyasetin Bizans oyunlarına boyun eğmez. Adalet görevini yapar. Kapatır veya kapatmaz. Ben o konuda yorum yapmam. Sadece siyaseten geçmişte söylenenlerin şimdi üzerine sünger çekip “oh olsun.Ne iyi oldu” cinsinden davranışlar sergileyenlerin milletten acı bir cevap alacağını söyleyebilirim. Bu sözlerimde asla kehanet olmaz.

Ben Ülkemde güçlü bir muhalefet ve adil bir iktidar istiyorum. Yapılanları hazmedemiyorum. Bu sebeple hiç uygun bulmadığım halde zihniyetlere yapılan saldırılardan dolayı kendimi iktidar avukatlığına soyunmuş pozisyona düşürüyorum. Aslında hiçte öyle bir taraf olmaya niyetim yok.Fakat yapılanları gördükçe dayanamıyorum.Çünkü Hükümete yapılan eleştiriler, dozunu aşarak zihniyete yönlendiriliyor. Muhafazakar ve Mütedeyyin insanlar huzursuz ediliyor. Buna kimsenin hakkı yok. Baş örtüsü üstünden din sorgulanıyor. Uzmanlık dalı hiçte uygun olmayan siyasetçiler, yazarlar, başkanlar, sanatçılar ,iş adamları din adamı gibi fetva vermeye kalkışıyor. Bazıları azami dindar söylemde bulundu mu suç olmuyor. Bazıları ise asgari dindar söylemde bulundu mu ortalık ayağa kalkıyor. Bırakın bu çifte standartları. Geniş kitleleri rencide eden söylemlerde bulunduğunuz zaman geniş kitlelerin tepkisini alırsınız. Sandıkta da ummadığınız bir oy çıkar. İktidar partisinin aldığı oylar arasında ciddi miktarda CHP li ama değerlerine bağlı seçmen oyu olduğunu düşünemiyor musunuz?

Bu muhalefete gerekli bir nasihattir. Belki biberlidir.Acı sosludur.Ama düşmanca değildir.

Tabii ki anlayana…..

Hiç yorum yok: