3 Ekim 2007 Çarşamba

Şiddet: Batı’nın Genetik Şifresi


Yeryüzündeki ilk şiddet olayı Hz. Adem’in zamanına kayıtlıdır. Kabil’in Habil’e yaptığını günümüzde Batılılar herkese yapıyor.



Batı Medeniyeti Kabilimsi bir medeniyettir. Şiddet bu medeniyetin bilinçaltıdır. Onların mitolojik tanrıları bile ehl-i şiddettir.(Bakınız, Zeus)



1100 senelik Ortaçağ boyunca derebeyliklerde korku ve dehşet içinde şeytan ve ifrit türlerini tasnif ederek yaşamışlar. Keşiflerle şiddet ihracına çıkmışlar; Kızılderili’lerin, Maya’ların, İnka’ların, Aztek’lerin, Maorinlerin, Aborijinlerin canına okumuşlar.



Sonra ver elini sömürgecilik. “En iyi zenci, ölü zencidir” atasözü.. Ku Klux Klan’ın günümüzde hala aktif olduğunu ve Bush gibi Evangelistlerle dirsek temasında olduklarını biliyor muydunuz?



Cemil Meriç; ‘İzm’ler idraklerimize giydirilmiş deli gömlekleridir’ diyordu. İdeolijilerin hep bu zulüm coğrafyasında ihtilaller ve katliamlar arasından doğduğunu biliyor muyuz?





Batı’nın katliam dosyası öyle kabarık ki klasörlere sığmaz, bellekler almaz. Sokak ortalarında köpekler gibi itlaf edilen Protestanlara uygulanan dini terörden tutun da her 6 ayda bir yenisiyle tanıştığımız biyolojik teröre kadar geniş bir spektrumda türevleri var. Hatta bu yüzden Durmuş Hocaoğlu; ‘Terör ve Batı ikiz kardeş gibidir’ der.



Genetik şiddet ya da Batı’nın şiddet geleneği yüzyılın bütün gelişmelerinde kendisini gösterir. Televizyonuyla, müziğiyle, kültürüyle, ekonomisiyle hep şiddetin ve dehşetin mümessili oldular. Onların bilinçaltlarına bizim hayallerimiz bile yetişemedi. Kurtadamlar, Vampirler, Frankeşyan’lar, dev yılanlar, katil bebekler, insan yutan köpek balıkları, uzaylı yaratıklar vesaire.. Hem kendileri huzur bulmadılar hem de insanlığa rahat, huzur vermediler.



Yalçın Küçük’ün ifadesiyle her ne kadar korkuyu bir atom bombası olarak kullanmayı keşfedenler Moğollar olduysa da batı’nın tarihi şiddetin tarihidir. Günümüzde her türlü şiddet sonuç alıyor. ABD dünyayı sistematik bir şiddetle yönetiyor. Sadece 1946-75 yılları arsında amaçlarına ulaşmak için 215 defa askeri güce başvurmuşlar, 19 defa da nükleer silah kullanma tehdidi savurmuşlar.




Gezegenimiz ABD, İngiltere ve İsrail’in oluşturduğu Şer Üçgeni’yle yönetiliyor. Hele İsrail’inki şiddetin adeta kutsanmasıdır. Bir de bunların yapay uzantıları olan taşeron terör var. Görevleri her ülkede şiddetin canlı ve diri kalmasını sağlamak. 23 yıldır bu vatanda PKK terörüne verdiğimiz kanın ve canın acısını iyi biliriz.



Dolayısıyla yukarıda sıraladığımız bataklıkların kurutulamadığı bir süreçte sivrisineklerle mücadele hobi olmaktan öteye gitmez. Hatta sivrisineklere saz çalmaya benzer.


Okullarda, sokaklarda, trafikte, ekonomide yayılan şiddeti engellemek istiyorsanız Batı’yla münasebetlerinizi gözden geçireceksiniz. Çünkü Batılılaştıkça şiddet paritemiz artıyor.



Son sözü Basra’lı Ömer söylesin:



Demokrasi bizim eve de isabet etti


Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu..


Babamın vücudunda


Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar.





03.10.2007

Hiç yorum yok: