30 Eylül 2008 Salı

Bayram İslam Dünyası ve Biz

Allah(cc) sizin vücutlarınıza ve dış görünüşünüze bakmaz, lakin kalplerinize bakar.

Değerli müslümanlar bugün bayram. Cenab-ı Hak bu bayramı hak edenlerden eylesin. Bu bayramı islam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile kılsın.

Kan, zulüm, gözyaşı, anarşi ve terörün olmadığı tüm insanların bayramın engin coşkusunu yüreklerinde hissedeceği bayramlara kavuşalım.

Evladını teröre kurban veren ananın kalbinden geçenleri bir duyabilsen Irak’ta, Filistin’de, Afganistan’da, Pakistan’da kolu bacağı farklı taraflara savrulan insanların ve onların yakınlarınında sevinebileceği bayramlar temennisiyle zalimin zulmünün olmadığı, mazlumun ahının yeri göğü tutmadığı Hz. Ömer’in adaletinin bütün dünyaya hakim olduğu müslim-gayrimüslim herkesin bayramdan nasipleneceği bayramlar özlemiyle yazıma başlamak istiyorum.

Allah’ı çokca zikrederek, emirlerine uyup yasaklarından uzak durarak bu kutlu zaman tünelinden geçip bayrama erişmiş bulunuyoruz. Coşku, heyecan, sevinç elbetteki orucunu tutanların ve zaruretten dolayı tutamayanların hakkıdır. Orucunu keyfi tutmayanlarda bu bayramda sevinç yerine burukluk olur çünkü sevinmeyi hak etmediler. Bayram dolayısıyla geriye dönüp ramazanda yaptıklarımızı ve yapmamız gerekirken yapamadıklarımızı gözden geçirip ramazanın ve geride kalan ömrümüzün bir muhasebesini yapalım.

Ramazan ayı boyunca oruçlarımızı tutup zekât ve fitrelerimizi verdik, cimrilik kirinden temizlenerek cömert olma vasfını kazandık. Cimrilik vasfına tekrar geri dönmeyelim cömertlik özelliğimizide kaybetmeyelim.

Toplumumuzun doğruluk, dürüstlük iş ahlakına evlerimize sevgi, saygı, barış ve huzura kimsesiz insanların selam, güleryüz, tatlı dil ve hoş sohbete ihtiyaç duyduğunu bilelim bunu kendimizden ve başkalarından esirgemeyelim.

Ramazan ayı boyunca Kuranlar okundu hatimler indirildi. İbadet, dua ve zikirle kalplerimizin pası silindi cilalandı. Cilalanan kalplerimizi günah damlalarıyla tekrar eski haline döndermeyelim. Ramazanda kazandığımız güzel hasletleri bayramdan sonra terk etmeyelim. Unutmayalım ki müslüman 365 gün 24 saat müslümandır. Allah’ın emir ve yasaklarından sorumludur. Sadece ramazan müslümanı olmak yeterli değildir.

İman ve ibadetlerde süreklilik esastır. Kuran-ı Kerim’de Ala suresi (14–15–16–17) gerçekten iyice temizlenen ve rabbinin ismini anarak ( bayram ) namazını kılan umduğuna erişmiştir. Siz dünya hayatını ahiretten üstün tutuyorsunuz. Oysa ahiret hayatı daha hayırlı ve süreklidir.

Bayramın gelmesi başka, bayramı hak etmek başkadır. Sizlerin bu bayramı hakettiğinize inanıyorum. Allah bayramı hak eden kullarından eylesin.

Müminler (Sizler) zaten güzel insanlarsınız kırmayan, üzmeyen, onaran, tamir eden, ayrıştırmayan, birleştiren barıştıran şairin dediği gibi;

Mümin hayra koşandır

Engelleri aşandır

Seller gibi taşandır.

Ramazan ayı boyunca açları doyurdunuz, çıplakları giydirdiniz, ihtiyaçları giderdiniz, nefislerinizi dizginlediniz, şeytanı çatlattınız, hayırlı işlerde yarış yaptınız, haramlardan uzak durdunuz. Elbetteki bayramı hak ettiniz. Güzel elbiseler giyip güzel ve hafif kokular sürünerek sabahın erken saatlerinde gelip camiyi doldurup ( cc ) ‘ın misafiri oldunuz. Günde beş defa babanız bile sizi evinde misafirliğe kabul etmezken Allah(cc) sizi her gün beş defa evinde, huzurunda sizin misafirliğinizi kabul edip sizi ağırlıyor. Ne kadar değerli varlık olduğunuzu bilin ve değerinizi koruyun.

Bir hadiste “Bayramlarınızı tekbirle süsleyiniz.” buyuruluyor. Sabahleyin evden camiye gitmek için çıkınca sessizce tekbir getirilmelidir. Ramazan ayı boyunca haramlardan, günahlardan uzak durmak bolca kuran okuyup zikir yapmak suretiyle kalbimizin pasını sildik cilalayıp nurlandırdık. Kalp Allah’ın nazargahıdır. Takvanın, ihlâsın, niyetin ve samimiyetin yeridir. Bir hadiste;

“Şüphesiz ki Allah(cc) sizin vücutlarınıza, dış görünüşlerinize bakmaz lakin kalplerinize bakar.”

Değerli müslümanlar Cenab-ı Hakk’ın nazargahını kirletmeyelim. İşlediğimiz her günah yapmadığımız her ibadet kalp üzerinde bir leke oluşturur. Eğer bu lekeler tövbe ile silinip yok edilmezse, kalp kararır ve katılaşır. Duygusuz ve duyarsız hale gelir. Allah’ın huzurunda hayırsız malın, evladın makam ve mevkinin faydası olmaz. Bize faydası olan tertemiz bir kalp ile O’nun huzuruna çıkabilmektir.

Kalp önemlidir. Kalp kırmamaya hele hele sudan sebeplerle kalp kırmamaya dikkat edelim kalbin tamiri olmaz. Haksız yere kalp kırmak Kâbe-i Muazzama’yı yıkmaktan daha kötüdür. Kabe’nin tamiri mümkündür. Yunus Emre bir beyitinde bu durumu ne güzel ifade ediyor.

Gönül çalabın tahtı

Çalab gönüle baktı

İki cihan bedbahtı

Kim gönül yıkar ise
Hayat yolu hep düz değildir. Bazen yokuşu vardır, bazen inişi vardır. Bazen sevinir bazen üzülürüz. Sevinirken sevindirelim ama üzülürken üzmemeye gayret edelim. İnsanlara hele hele müslümanlara daha çok değer verelim. Karşılaşınca musafaha yapıp halini hatırını soralım. İnsanlara karşı güleryüzlü tatlı sözlü olalım. İnsanlara karşı güleryüz ve tebessümün aynı zamanda sadaka olduğunu unutmayalım. Tatlı dilin birçok sıkıntıyı kırgınlık ve küskünlüğü halledeceğini de unutmayalım. Bir hadisi şerifte; “Mümin müminle karşılaştığı zaman ona selam verir. Elini tutat onunla musafaha yaparsa, ağacın yapraklarının dökülmesi gibi hataları dökülür.”

Birbirimizle ilgi alakayı sevgi ve muhabbeti kesmeyelim, gelmeyene gidelim. Her güzel işte ilk adımı biz atalım. Bayramlar birlik ve beraberliğimizin vesilesi olmalı, ayrılık gayrılıkların aramızda yeri olmamalı, kırgınlık ve küskünlüklerimiz üç günden fazla sürmemeli. Bir hadisi şerifte; “Birbirinize buğz etmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize sırt çevirmeyiniz, birbirinizden alakayı kesmeyiniz.”

Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küs durması helal olmaz.

Bayramda, önce anne baba ve büyüklerimizi ziyaret edip hal hatır sorup ellerinden öpelim hayır dualarını alalım. Unutmayalım ki onların duaları Allah katında makbuldür. Yakınlarımızı, komşularımızı, dost ve arkadaşlarımızı unutmayalım onlarında bayramlarını kutlayalım. Çocukları, yetim ve öksüzleri sevindirelim.

Eve gelen çocuklara bir şeker değilde bir ytl verirsen daha çok sevindirmiş olursun. Şunu bilinki çocuklar şekere sevinmiyorlar size karşı ayıp olmasın diye onları alıyorlar.
Hastaneleri, evindeki hastaları, çocuk yuvalarını, barınma evlerini, huzur evini ziyaret edip hatırlarını soralım, kabristanda ki ölüleride unutmayalım. Ruhlarına Kuran okuyup, onlardan ibret alıp oraya hazırlanalım.  Son pişmanlık fayda vermez.

Bayram vesilesi ile İrak’ta ki, Filistin’de ki, Afganistan ve Pakistanda ki dünyanın her yerinde ki mazlum insanlar için dua etmeyi de unutmayalım.

Bu vesile ile bütün islam âleminin ramazan bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.

Bayramınız mübarek olsun. Gerçek bayramlarda buluşmak dileğiyle…

Hiç yorum yok: