5 Şubat 2009 Perşembe

Keşke Sussaydılar

Ne oluyor bize dostlar? Birileri bir takım teknolojilerle beynimizi mi tahrip ediyor? Neden bu kadar şaşırır olduk? Neden bu kadar yozlaştık? Neden dilimize hakim olmayı yitirdik?

Meğer ne çok şeyler kaybetmişiz? Meğer biz ne hale gelmişiz?

Sanatçımızla, siyasetçimizle, yazarımızla nasılda kimlik kaybına uğramışız?

Sözlerimizden tavrımızla ne kadar uzağız? Kendi gram'ımız uğruna başkasının ton'larını feda etmeye ne kadar hazırız? Bunları neden yazıyorum? Tabii ki okuduklarımdan.

Üçünü sizinle paylaşıyorum. Tabii ki çok daha fazlalarını sizler okumuşsunuzdur.

Bana ayrılan yer ancak bu kadarını barındırıyor.

Bir oyuncumuz var. Adı Serdar Olgaç. Kurtlar vadisi dizisinin kılıç karakteri. Yani acımasız mafya mensubu. Bu rol kendisini o kadar etkilemiş ki çıkmış televizyona.

"Kıbrıs ta 10 adet Rum'u gözümü kırpmadan öldürdüm. Teslim olduğunda gözünün içine baka baka alnından vurdum." diyor. Ne adına. Son yapacağı çekim adına.

Bir insan Ülkesine ancak bu kadar zarar verir. Yıllardır emellerini gerçekleştirmek isteyen Yunanlıya bu kadar kolay bir pas verilebilir. Bu Ülke gerçekten büyük. Biz içeriden, düşmanlar dışarıdan ne kadar zorlasak yine dimdik ayakta.

                                      ...............................

DP İzmit adayı Tezer Tuğcu bu lafı nasıl söyledi bir türlü anlayamadım? Bu kadar nasıl sürçü lisan edilebilir?

Kendisi göreve geldiğinde Kocaeli Hıristiyanlığın Kabe'si olacakmış.

Hıristiyanlıkla Kabe yi nasıl bir araya getirebildi?. Üstelik aday. Kocaeli seçmeninden oy isteyecek. Kendini Vatikan da mı zannetti ne? Bu lafını yürekten söyledi ise aman seçilmesin. Kocaeli'nin altında yatan şehitlerin de kemikleri sızlamasın.

                                                         ....................

Sayın Yalçın Doğan'ı okuyunca şaşırmadım ama çok öfkelendim.

İnanca karşı öfkesi devletin memurundan özel sektörün iş adamına sıçramış. Bir yabancı firma ile sözleşme imzalayan özel sektör yetkilisinin imzadan önce namaz kılmak için izin istemesini eleştiriyor. Bu iş adamının muhatabına "Anlaşma öncesi namaz kılarsam, işlerimiz daha doğru olur. Allah daha çok yardım eder." sözü ağırına gitmiş.

"Geçmiş yıllarda bazı Arap Ülkelerinde görülen bu tavır, son zamanlarda bizde her fırsatta zuhur ediyor." diyor.

Ne zamandan beri Özel sektörün özeli konusunda da ahkam kesilmeye başlandı? Vatandaş imza öncesi kiliseye gidip dua etse. Birileri de bunu eleştirse kıyamet kopardı. İşte mahalle baskısı diye.

Maneviyata sahip insanların özeline girmek hiç kimsenin haddi değildir.

Kendi halinde, Ülkesini seven, farklı renk ve düşüncelerin Ülkede yer edinmesinden rahatsızlık duymayan mütedeyyin insanların bu munis tavrı birilerinin haddini aşmasına vesile oluyorsa bizim gibiler bunlara "Hadi canım sende. Haddini bil. Senin iç dünyan  bozuksa bizim tahammülümüzü zorlama." demeyi vazife bilir.                                

                                               ..........................

Lütfen GAZZE ye yardım edelim. TÜRKKIZILAYI'nın 2868 hesabına boş mesaj atın. 5 TL yardım etmiş olursunuz. Bu 5 TL. ler  su misali damlaya damlaya göl olur. Gazze'li mazlumlara gıda, ilaç, giysi, barınak  olur.

Sanayiciler, İş adamları TÜRKKIZILAYI İzmit şubesi GAZZE ye gönderilmek üzere ayni ve nakdi yardımlarınızı bekliyor.

GAZZE AĞLAMASIN.

SİZ AĞLAMAYI  İSTERMİYDİNİZ?

O HALDE BİRBİRİMİZE DAHA SIKI SARILALIM.

Hiç yorum yok: