Sayın Deniz Baykal'ın Çarşaf açılımından sonra solda gözle görülür değişimler yaşanmaya başladı. Önce muhafazakar yaşam içinde olup ta CHP'li olan bazı üyeler artık parti içinde eziklikten kurtuldular. "CHP'li olmak dindarlığa uzak olmaktır."görüşü rafa kaldırıldı.
Bence CHP bu konuda biraz nefes aldı. Arkasından Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun "gideceğim İsmailağa cemaatine.. Bana neden oy vermiyorsunuz diye soracağım." sözü perspektifi biraz daha araladı.
Bence bir müddet sonra din ve dini unsurlarla uğraşmak siyasette kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Böylece işinde gücünde olupta, yaşamı boyunca dini vecibelerini yerine getirmek dışında bir faaliyet içinde olmayan insanlar töhmet altında bırakılmayacaklardır. bırakılmayacaklardır.
Birçok konuda olduğu gibi Ülkenin düşmanları tarafından da varsayılan tehdit olarak gösterilemeyeceklerdir.
Başkaları ister samimi, isterse gayrı samimi desinler, bu gelişmenin ilerisi kapalı değildir.
Sağda Parti kapatacak bu söylemleri solda barış getirecek yaklaşımlar olarak görmekteyim.
Bu da benim bakış açım.
Bir Daha Söylüyorum
Gerek bu köşedeki yazılarım. Gerekse Kızılay Şube Başkanlığım bazı hin düşüncelerin sahiplerinin düşündüğü gibi siyasete sıçrama amacı ile yapılan çalışmalar değildir.
20 yıl Kızılay yönetim kurul üyeliği, 10 yıl Belediye Meclis Üyeliği, Saraybahçe Belediye Başkan adaylığı, Parti İl kurulu sekreterliği, Milletvekili aday adaylığı, çeşitli dernek yöneticilikleri süreçlerini geçirmiş bir insan olarak, Kızılay İzmit Şube Başkanı olduktan sonra siyasetin hiçbir kademesine talip olmadım. Geçen dönemki Milletvekili seçimlerinde de talip olmadım. Bu dönem gerek Büyükşehir, gerekse İzmit başkanlıkları için gelen teklifleri bir şeref kabul ederek teşekkür ettim. Başkanı olmaktan onur duyduğum Kızılay'ı siyasetten uzak tutma çabamın altında bir şeyler aramak bana yapılan en büyük haksızlıktır.
Çünkü benim herkese ihtiyacım var. Henüz gerçekleştiremediğim Afet deposu, henüz tamamını Tıp merkezi haline getiremediğim Kızılay binası, gerek iş adamlarının gerekse mevki sahiplerinin kurum için henüz sağlayamadığım güçlü destekleri dururken, benim yırtınırcasına çabalarımda siyaset manası aramak doğru bir bakış açısı değildir.
Amacım Hakkı huzur veya başkaca nam altında hiç bir ücret almadan gönüllü olarak her gün sabah 09.00dan akşam 19.00a kadar sürdürdüğüm bu hizmeti daha çok muhtaca merhem olacak hale getirmekten başka bir şey değildir. Beş yıl önce bu idealim için kendi iş hayatımı terk ettim. Tüm işlerimi çocuklarıma devrettim. Bunu da söylemeye mecbur kaldığım için çok üzüntülüyüm.
Lütfen insafa gelelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder