24 Kasım 2008 Pazartesi

Öğretmenler Günü

Cehalet toplumun, öğretmenler de cehaletin düşmanıdır. M. K. Atatürk

24 Kasım 1928 Halk mekteplerinin kuruluşu ve Atatürk’ün Başöğretmen olarak bu mekteplerde ders vermesi tarihidir. Bu tarih 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kabul edilmiştir.

24 Kasım öğretmenler gününün tüm eğitim camiasına ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Eğitim ve öğretim bir toplumun ve ülkenin, hatta ülkelerin kalkınmasında motor görevi yapan bir husustur.

Arabanın motoru çalışmazsa diğer aksamları görevini yitirir, işe yaramaz hale gelir. İnsanın kalbi çalışmazsa görüntüsü ne kadar heybetli olursa olsun cesettir, ölüdür.
Toplumumuzda itibar iki hususla gerçekleşir.

1.İlim – bilgi
2.Para

Para çoğu zaman ilimden daha kıymetli görünse de yalnız başına her şey değildir.
Bunların her biri yalnız başına yarımdır. Bir araya gelmeleri bütünü oluşturur.

Öğretmenler toplumların, ülkelerin en önemli öğeleridir. Çünkü toplumu onlar yetiştirir ve yönlendirirler.

Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri, yargı mensupları, emniyet görevlileri, valiler, kaymakamlar, hâkimler, savcılar, belediye başkanları, doktorlar, hemşireler, üniversite öğretim üyeleri ve öğretmenler, müftü, vaiz ve her kademeden din görevlileri de öğretmenler tarafından yetiştirilir.

Bir ülke eğer ekonomisi, siyaseti, bilim ve teknolojisi ile ilerlemiş ve gelişmiş ise o ülkede öğretmenler topluma karşı görev ve sorumluluklarını yerine tam olarak getirmiş, devleti yönetenlerde öğretmenlere karşı sorumluluklarını yapmış sayılırlar.

Bir ülke eğer geri kalmış ya da bizdeki gibi az gelişmiş ülke durumunda ise, orada devleti yönetenler öğretmenlere karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Öğretmenlerde topluma karşı görev ve sorumluluklarını eksik yapmıştır.

Yani kaliteli insanlar emek ve özveri neticesinde yetişir. Siz öğretmenlerinize gerekli değeri vermezseniz, onlarda öğrencilerine gereken özeni gösteremezler ama bunda kasıt yoktur.

Kafası ev kirası ile faturalarla, çocukların eğitimi vs. masraflarıyla meşgul olan, her aybaşı maaşını alınca diğer aya borç devreden bir öğretmenden siz yüzde kaç randıman beklersiniz? Ya da tam randıman beklemeye hakkınız var mı?

Elbetteki her şeye rağmen görevini hakkıyla yapmaya çalışan birçok meslektaşımız mevcuttur. İstisnalar kaideyi bozmaz bu sadece eğitim camiasıyla da ilgili de değildir. Devletin tüm kurumları için geçerlidir.

Her sene 24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla kuru kuru mesaj ve nutuklarla öğretmenleri hatırlayıp onlara değer verdiğinizi zannediyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz.

Asker üşümez, asker yorulmaz, asker acıkmaz mantığıyla bizlerinde üşüyüp yorulmayacağımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Biz hem üşüyor, hem acıkıyor, hem de üzülüyoruz.

Unutmamak gerekir ki ülkenizin kalkınmasına verdiğiniz değer, öğretmenlerinize verdiğiniz değer kadardır.

Öğretmenlik toplumun en itibarlı mesleği haline getirilmelidir. Bu da laf ile olmaz. Toplumda itibar birazda, birazında ötesinde sizin maddi durumunuzla, aldığınız maaşınız ile orantılıdır.

Kirayı ödemede zorlanan, bakkaldan veresiye alışveriş yapıp aybaşı tüm borcunu ödeyemeyen, faturaları ödemek için formüller arayan, bazen pazara bile çıkmakta zorlanan, kendisini geç ailesinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan insanların eşinin, çocuklarının yanında ve toplumun içerisinde ne kadar itibarı olur sizin takdirinize bırakıyorum.

Emeklisi yaklaşmış tek maaş ( eşi çalışmayan ) bir öğretmenin aldığı 1500 YTL’nin 400–500 YTL’sini kiraya veriyor iki ya da üç çocuğunu lise veya üniversitede okutuyorsa doğalgazı nasıl yaksın - kömürde doğalgazdan aşağı değil – yakarsa faturasını nasıl ödesin.
Bu kışı ailece battaniyeye sarılarak geçirmekten başka çaresi varsa siz söyleyin.

Amacım ajitasyon yapmak değil ama maalesef durum bu.

Öğretmenler günü sebebiyle şu önerilerin değerlendirilmesini büyüklerimizden – yöneticilerimizden -  istirham ediyorum.

1. Öğretmenlere kira yardımı yapılmalı, kaldırılmadıysa bodrolardaki kira yardımı güncelleştirilmeli.

2. Öğretmenler günü dolayısıyla tüm öğretmenlere birer maaş ikramiye verilmeli.

3. Ek dersler maaşlara yansıtılmalı tüm öğretmenlerin bu haktan eşit olarak yararlanması sağlanmalıdır.

Tam ücret alan öğretmen ile hiç ücret almayan öğretmen arasında mesleki açıdan ne fark var? Ücret alamayan öğretmenlerin suçu ne?

Endüstri meslek liselerindeki meslek dersler öğretmeninin ücreti kültür derslerine giren bir öğretmenin neredeyse maaşına yakın bu haksızlık değil mi? Bu haksa tüm öğretmenlerin bundan yararlanması gerekmez mi?

4. Öğretmenlere senede iki maaş ikramiye verilmeli

5. Dönem başlarında verilen eğitim – öğretim ödenekleri bir maaş olarak belirlenmelidir.

Öğretmenler; toplumu, kendilerini, memur, yüksek dereceli bürokrat ve ülkeyi yönetenleri yetiştiren insanlar olarak elbette diğer kamu görevlilerinden farklı ve üstün tutulmalıdır.

6. Öğretmen yetiştiren eğitim fakülteleri en yüksek puanla öğrenci almalı, en başarılı ve zeki öğrenciler öğretmenliğe yönlendirilmeli bu okulları bitiren öğretmen adaylarının da hemen atamaları yapılmalı ki memleketin kalkınması bir an önce gerçekleşebilsin.

Eğitim fakültelerine düşük puanla öğrenci alırsanız velilerde haklı olarak çocuğum hiçbir yeri tutturamadıysa bari öğretmen olsun deme noktasına gelir ki buda hem eğitimin kalitesini düşürür hem de memleketin kalkınmasını geciktirir.

Öğretmenlik mesleğinin cazip hale gelmesi için öğretmenlerin yaşam standardının da yükseltilmesi gerekir. Yaşam standardının yükselmesi de maaşla alakalıdır.

Bugün öğretmenlerin yarıya yakını ya da daha fazlası aybaşını rahat getirebilmek için ek iş yapmak durumundadır. Buda öğretmenlik mesleğinin itibarına yakışmaz.

Öğretmeni ek iş yapmaya mecbur etmekte yöneticilere yakışmaz.

Diyeceksiniz ki “Para vardı da biz mi yedik.”

Bu krizde halinize şükretmeniz gerekmez mi?

Elbetteki asgari ücretle çalışıp kirada duran bir insanla kıyasladığınızda öğretmenlerin durumu iyi sayılır.
Ölümü gösterirseniz insanları sıtmaya razı edersiniz. Ya ölüm ya sıtma tercihine zorlamak doğru mudur? Bunun insanca yaşama seçeneği yok mudur?

Para istenirse bulunamayacak bir şey değildir. Kamudaki israfın önlenmesi önemli bir kaynak teşkil edebilir.

Diğer alternatif yolları da ekonomistler, maliyeciler, etkili ve yetkili insanlar düşünsün.

Öğretmenler günü dolayısıyla öğretmenden başka herkes konuşur hiçbir etkili ve yetkili şahısta öğretmenlere söz hakkı tanıyıp da ne haliniz var, ne derdiniz var bizden bir arzu ve isteğiniz var mı, sizler için ne yapabiliriz diye sormaz. Sorma ihtiyacınıda hissetmez.

Buda şık bir davranış olmasa gerek. Bu durumda bu camiayı üzer.

Öğretmenler günü sebebiyle hükümetimizden ve sayın bakanımızdan bir jest bekliyoruz.

Bir maaş ikramiyeyi bu camiaya çok görmeyiniz.

Unutmayınız ki Atatürk’te bir öğretmendi, başöğretmendi.

Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Huzurlu ve mutlu günlerde buluşmak dileğiyle…

Hiç yorum yok: