Şehir yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olan cadde ve sokak isimleri, kentimizin tarihi açısından oldukça önemlidir. Yüzyıllar öncesinden veya yakın bir zaman diliminden süzülerek günümüze gelen bu isimler bizlere önemli bilgiler vermektedir.
Bu isimlerin büyük bir bölümü kişi isimlerinden oluşur. O ülkeye, şehre, yöreye, semte ve insanlığa hizmeti geçmiş kimselerin isimleridir bunlar. Bir vefa borcu olarak isimlerinin unutulmaması istenmiştir.
Bütün dünyada uygulanan güzel bir gelenektir bu. Şöyle bir çevrenizi, şehrinizi göz önüne getirin; birçok isim hatırlarsınız. Büyük bölümünün kim olduğunu bilmezsiniz.
Biraz araştırdığımızda onlar hakkında bilgi sahibi oluruz. Osmanlı paşalarıdır, askerdir, sanatçıdır, edebiyatçıdır, politikacıdır, devlet adamıdır onlar. Sözün kısası, bu kimselerin sokağına, semtine, şehrine, ülkesine, insanlığa bıraktığı bir şeyler vardır.
Kocaeli ilimizin cadde ve sokakları gezdiğimiz zamanda birçok isimle karşılaşırız. Şimdi sizlere bu isimlerin bazılarını tanıtmak istiyoruz.
AKÇAKOCA BEY (1234-1328)
İlimize adını veren Akçakoca Bey, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin silah arkadaşlarındandı. (Rivayete göre, beyaz tenli olduğu için Ertuğrul Gazi tarafından kendisine “akça” lakabı verilmiştir.)
Yaklaşık olarak 1234 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Babasının adı Abdülmelik Abdülfettah’tır.
Konuralp, Turgutalp, Saltukalp, Samsa Çavuş, Gazi Rahman, Köse Mihal gibi tanınmış kahraman beylerle Sakarya ve İzmit yörelerine akınlar yaptı. Akçakoca Bey, Sapanca Gölü’nden Kandıra’ya kadar olan yerlerin fethedilmesinde önemli gayretler gösterdi. Bu başarılarıyla tarihe kandıra Fatihi olarak geçti.
İzmit üzerine yani bir akın yapacağı sırada -İzmit’in alınışından kısa süre önce- öldü. Türk töresi gereğince otağının bulunduğu yere (Kandıra-Baba Tepesi) gömüldü.
ÇOBAN MUSTAFA PAŞA (?-1529)
Osmanlı vezir ve beylerbeylerindendir. Osmanlı tarihinde çoban, Boşnak ve damat isimleri ile tanınmıştır. Asıl ismi Gazi Mustafa Bin Abdülkerim’dir.
Mustafa Paşa, Yeniçeri Ocağı’ndan yetişmiş Rumeli Beylerbeyliği’nden sonra Yavuz Sultan selim zamanında vezir olmuştur. 1514 yılında çaldıran seferine katılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Belgrad Seferi sırasında, Belgrad’a Tuna tarafından saldıran kuvvetlere komuta etmiştir. 1522’de Serdar olarak Rodos seferine çıkan Mustafa Paşa, kuşatma sırasında ölen Mısır valisi Hayr-Bay’ın yerine Mısır valisi olmuştur.
Kapucubaşı görevinde bulunmuş, Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hafsa Sultan ile evlenmiştir. 1529’da Viyana Seferi’ne gitmek üzere iken ölmüştür.
OSMAN HAMDİ BEY (1842-1910)
Sadrazam İbrahim Edhem Paşa'nın en büyük oğludur. 1842 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. İstanbul’da başladığı eğitim hayatını, Paris’te sürdürdü. Devrin ünlü ressamlarının atölyelerinde çalışarak iyi bir resim eğitimi gördü.
1869 yılında ülkesine döndüğünde sırasıyla, Bağdat İli Yabancı İşler Müdürlüğü, Saray Protokol Müdür Yardımcılığı, İmparatorluk Müzesi (Müze-i Hümayun) Müdürlüğü ve Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisini (Güzel Sanatlar Okulu) görevlerinde bulundu. 1884 yılında Asar-ı Atîka Nizamnamesi'ni çıkararak uygulamaya koydu.
Osman Hamdi Bey Nemrud Dağı, Lagina Tapınağı ve Sayda'da kazılar yaptı. İlk Türk müze binası olan bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin 1881 yılında temelin attı ve 1891'de hizmete açtı.
Müzecilik çalışmaları ile birlikte resim çalışmalarını da sürdüren Osman Hamdi Bey Türk resim sanatının başarılı bir temsilcisi oldu.
Osman Hamdi Bey 1910 yılında İstanbul’da hayata gözlerini kapadı. Mezarı Kocaeli ilinin Gebze ilçesindedir.(Eskihisar)
PERTEV MEHMET PAŞA (1495-1574)
1495 ‘de Hersek’te doğmuş olan Pertev Paşa, Kanuni’nin ünlü defterdarlarından İskender Çelebi’nin kölesidir.
Çalışkanlığı ile dikkatleri üzerinde toplayınca, saraya alınmış sırasıyla, Yeniçeri Ağalığı, Rumeli Beylerbeyliği, Vezirlik ve donanma serdarlığı gibi önemli görevlerde bulunmuştur.
1567’de Mimar Sinan’a İzmit Pertev Paşa Külliyesi’ni (Yeni Cuma Camii) yaptırmıştır.
1574 yılında vefat edince Eyüp’te Mimar Sinan tarafından yapılan türbesine gömülmüştür.
SIRRI PAŞA (1851-1924)
Asıl adı Selim olup, Sırrı ismini kullanmıştır. 1851 yılında Vidin’de doğmuştur. Babasının adı Seyyit, annesinin adı Pembe’dir.
Vidin’de eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul’a giderek devlet hizmetine girdi. Kısa bir süre sonra Sivas, daha sonra ise Kocaeli sancağı mutasarrıfı oldu.
İzmit’te Demiryolu Caddesi boyunca çınar ağaçlarının dikilmesi, İzmit ovası bataklıklarının kurutulması onun döneminde yapılan önemli çalışmalardandır.
Hayatının son günlerini İzmit Yumurtacı Camii yanında yaptırdığı konağında geçirdi. 1924 yılında vefat edince Fevziye Camii haziresine defnedilmiş olup, 1943 yılında mezarı Namazgâh şehitliğine nakledildi.
SULTAN BABA (BABA SULTAN)
Asıl ismi İbrahim Edhem olup, lakabı Derviş Baba’dır.
Fatih Sultan Mehmet zamanında Sinop’tan gelerek Örcün Köyü’ne yerleşmiş, ormanlık olan bu alanları açarak bir zaviye, ev ve hamam yaptırmıştır.
Baba Sultan Hazretleri ve evlatları, 150 yıla yakın bir süre Gölcük Örcün Köyü’nde dini hizmet vermişlerdir.
YAHYA KAPTAN (1891-1920)
1891'de Makedonya'nın Köprülü kasabasında doğdu. Müslüman Türk köylerine saldıran Sırp ve Bulgar çetelerine karşı savaştı. Balkan ve I. Dünya savaşlarına katıldı.
I.Dünya Savaşı bittiğinde, Osmanlı orduları merkeze çekilirken, Yahya Kaptan da İstanbul’a geldi. Eski İttihatçıların kurduğu gizli örgütlerden en önemlisi olan Karakol Cemiyeti’ne katıldı. Yenibahçeli Şükrü Bey liderliğindeki, Anadolu’da başlaması olası mücadeleye malzeme ve insan aktarımını sağlamak için Kocaeli Yarımadası’nı kontrol altında tutmaya çalıştı.
Kurtuluş Savaşı başlarında Mustafa Kemal ile ilişki kurdu ve ona sürekli destek verdi. İstanbul'daki Karakol Cemiyeti'nin de yardımlarıyla İstanbul'dan Anadolu'ya geçmek isteyenlere yardım etti. Gebze'de Kuvay-ı Milliye'yi örgütleyerek İstanbul-Kocaeli yöresinde çeşitli eylemlere girişti.
İstanbul Hükümeti kuvvetleriyle Tavşancıl'da girdiği çarpışmada yakalandı ve 9 Ocak 1920'de şehit oldu.
HALİT MOLLA (AKIN) (1877-1961)
1887 yılında Kandıra Kazası’nın Şeyhler Nahiyesi Kızılcalı Divanı’nın Sıraköy’ünde doğdu. Babasın adı Ali’dir. Medrese eğitimini tamamladığı zaman, çevresinde “Molla” lakabıyla tanınmaya başladı.
Balkan Savaşları ve I.Dünya Savaşına katılarak birçok cephede savaştı. İzmit’in işgal edilmesiyle birlikte çevresindeki gönüllüleri örgütleyerek milli müfrezesini kurdu. Kuva-yı Milliye birlikleriyle ortak hareket ederek, Ermeni ve Rum çetecilerine karşı savaştı.
Adapazarı, İzmit ve Kandıra’nın düşmandan kurtarılmasında önemli gayretler sarf etti. Savaş sonrası yaşamını çeşitli hayır faaliyetlerine adadı.
1961 Mart’ında vefat eden Halit Molla’nın mezarı bugün Söğütlü İlçesi sınırlarındaki Sıraköy Mezarlığı’nda bulunmaktadır.
İPSİZ RECEP (1862-1928)
Emiroğulları sülalesinden olan İpsiz Recep, 1862 yılında Rize’de doğdu. Annesinin adı Cemile, Babasının adı Hüseyin’dir.
Genç yaşında İstanbul'a giderek, yelkenli teknesiyle Boğaziçi'nde çalışmaya başladı. Cesareti, gözü pekliği ve ataklığı sayesinde "İpsiz" lakabını aldı.
Milli Mücadele döneminde, Kuvay-ı Milliye’ye katılarak, Kocaeli ve Sakarya yörelerinde önemli başarılar göstererek milis yüzbaşı rütbesini aldı.
Karasu'da 1928 yılında öldü.
KARA FATMA (Fatma Seher Hanım) (1888-1955)
Kara Fatma lâkabıyla tanınan Fatma Seher Hanım, 1888 yılında Erzurum’da doğmuştur. Babasının adı Yusuf Ağa, kocasının adı ise Binbaşı Derviş Bey’dir.
Kocasıyla birlikte Balkan ve I. Dünya savaşlarına katılmış olan Kara Fatma, Kurtuluş Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek aktif görev almıştır.
Bayanlardan oluşan müfrezesiyle İzmit ve çevresinde faaliyet gösteren Rum ve Ermeni çetelerine karşı mücadele eden Kara Fatma, İzmit’in düşman işgalinden kurtarılmasında da önemli gayretler göstermiştir.
Kurtuluş Savaşı içerisinde Sakarya ve Başkomutanlık Muharebeleri’ne de katılarak Üsteğmenlik rütbesine kadar yükselmiş olan Kara Fatma, 1955 yılında Erzurum’da vefat etmiştir.
NİHAT ERİM (1912-1980)
1912’de Kandıra’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Paris Hukuk Fakültesi’nde doktora yaptı. 1939’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kamu hukuku doçenti olarak atandı; 1941’de profesörlüğe yükseltildi.
1945-1950 arasında milletvekili olarak TBMM’de bulundu; II. Hasan Saka Hükümeti’nde Bayındırlık Bakanlığı, Günaltay Hükümeti’nde başbakan yardımcılığı yaptı.
1961’de milletvekili olarak yeniden TBMM’ye döndü. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından hükümeti kurmakla görevlendirildi. 26 Mart 1971’de kurduğu partiler üstü hükümet 3 Aralık 1971’de istifa etti. Yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi; kurduğu II. Erim Hükümeti 22 Mayıs 1972’ye kadar işbaşında kaldı.
19 Temmuz 1980’de İstanbul’daki evinin yakınındaki bir deniz kulübünde silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
TURAN GÜNEŞ (1922-1982)
1922 yılında Kandıra’da doğdu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Doktora çalışmasını Fransa'da yaptı. 1951'de İÜHF Anayasa Kürsüsü'nde asistan, 1954'de doçent oldu.1947'de Demokrat Parti’de siyasete atıldı, 1954'de DP'den Kocaeli milletvekili seçildi.
27 Mayıs 1960 hareketinden sonra Kurucu Meclis'e seçildi. 1961’de öğretim üyeliğine geri döndü, 1965'te idare hukuku profesörü oldu. 1973 seçimlerinde Kocaeli milletvekili olarak yeniden TBMM'ye girdi. 1974'te Bülent Ecevit koalisyon hükümetinde dışişleri bakanlığına getirildi. 20 Temmuz 1974'teki Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra Cenevre Görüşmeleri’nde Türkiye'yi temsil etti. Haziran 1977 seçimlerinde de Kocaeli milletvekili seçilen Güneş, devlet bakanı ve başbakan yardımcılığı da yaptı.
1982'de Çanakkale’de yaşamını kaybetti.
LEYLA ATAKAN (1925-1971)
1925 yılında Maşukiye'de doğan Leyla Atakan, İstiklal Savaşı Kahramanlarından Orgeneral Hasan Atakan'ın kızıdır.
Genç yaşta siyaset yaşamına başlayan Atakan, 2 Haziran 1968'deki yerel seçimlerde İzmit Belediye Başkanı seçilmiştir.
Üç yıl kadar süren Belediye Başkanlığı görevinde sosyal belediyecilik anlayışını ön plana çıkarak önemli faaliyetlere imza atmıştır. Kocaeli Fuarı, önemli eserlerinden birisidir.
1971 yılında geçirdiği trafik kazasında üç çalışma arkadaşıyla birlikte hayatını kaybetmiştir.
GAZANFER BİLGE (1925-… )
Karamürsel’de doğdu. Eski pehlivan olan babası İsmail Bilge’nin özendirmesiyle güreşe başladı.
1942’de Kasımpaşa Kulübü’ne girdi. 1946’da Mısırlı güreşçilere karşı ilk kez ulusal formayı giydi.
Stockholm’de yapılan Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası’nda ve 1948 Londra Olimpiyatları’nda 62 kilo şampiyonu oldu.
1949’da ciğerlerinden hastalanarak ara verdiği güreşe 1952’de yeniden başladı, milli takıma girdi, aynı yıl güreşi bıraktı.
Özellikle teknik bilgisi ile dikkat çeken Bilge, Kırkpınar ağalığı da yaptı.
Cadde-Sokak Adlarının Bulunduğu Yerler
1- Sırrı Paşa | Derince |
2- Pertev Paşa | İzmit / Saraybahçe |
3- Çoban Mustafa Paşa | Gebze |
4- Osman Hamdi Bey | Gebze |
5- Yahya Kaptan | Gebze / Şekerpınar |
6- Kara Fatma(Fatma Seher Hanım) | Gölcük |
7- Akçakoca | Kandıra |
8- İpsiz Recep | Kandıra |
9- Sultan Baba | Gölcük |
10- Halit Molla | Saraybahçe |
11- Zoboğlu Hasan Bey | Gölcük |
12- Leyla Atakan | Saraybahçe, Maşukiye |
13- Nihat Erim | Kandıra, Derince |
14- Turan Güneş | Kandıra, Bekirpaşa |
15- Gazanfer Bilge | Karamürsel |
30.09.2007