26 Ekim 2008 Pazar

Tehlikeli Tırmanış

Benim aklımı yıllardır karıştıran ve bir türlü “tesadüf” diyemediğim iki soyadı var;

Bebek katilinin soyadı, “Öcalan” diğer bir tabirle intikam alan...

Kim kimden, ne adına intikam? Kime ne adına hizmet? Kime taşeronluk?

Bu soruların aslında cevapları çok açık…

İkincisi ise DTP’nin genel başkanının soyadı; “Türk”

Bu soyadları hakkında muhtelif hikâyeler anlatılsa da, benim kanaatim, çok uzun mesafeli planların birer parçasıdır.

O soyadı “Türk” olan vatandaş, gerçek tüzüğünde bölücülük ilkesi yatan bir partinin başına getiriliyor ve epey bir gelişmelerden sonra beklenen malum açıklama da yaptırılıyor:

“Türkiye’de soy kırım yapılıyor”

Ermeniler de aynı taktiği uyguladılar, Türk köylerini basıp, kadın demeden, çocuk demeden, yaşlı demeden katliamlar yaptılar, ardından bastılar yaygarayı; “Türkler Ermeni soykırımı yaptı” diye.

Hem de dillendirdikleri rakam matematik kurallarını alt üst edecek büyüklükte;

“1,5 milyon Ermeni öldürüldü” diye.

Şimdi kısa bir hesap yapalım;

ABD 1990 yılından beri Irak’ta, dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak, dünyanın en gelişmiş silahlarını kullanıyor ve (bir müddet ara verse de) 18 yıldır katlettiği Müslüman sayısı yeni yeni 1,5 milyona dayandı.

Türklerin elinde, hiçbir gelişmiş silah yoktu.

Türklerin elinde ne silah varsa, Ermeni’nin elinde de en azından aynı silahlar vardı.

Ermeni, yaptığı katliamda sınır tanımazken, Türklerin hedefinde sadece savaşan Ermeniler vardı.

En gelişmiş silahlar, bugün silah sınıfına bile konmayan sıradan tüfeklerdi.

Bu şartlar altında nasıl oluyor da, ABD’nin kullandığı süreden çok daha kısa bir süre içerisinde 1,5 milyon Ermeni yok ediliyordu?

Dün Ermenilerin yaptığını bugün de PKK yapıyor.

Kadın, çocuk ayırmadan katliam yapıyor, bu katliam için “soy kırım” tabiri kullanılmıyor, bu katliamı yapan eşkıyalar öldürüldüğünde “soy kırım” diye adlandırılıyor.

Sayın Erdal Sarızeybek’in de ifade ettiği gibi, yarın bu leşler inlerinde çürürler, kemikleri toprağın altında kalır, yarın İsrail’den veya batıdan bir heyet gelir toprağın altından o kemikleri çıkarırlar, al sana Kürt soykırımı adına bir Belge...

Olaya böyle bir açıdan bakıldığında gelecekteki sıkıntılar, bugünkünden daha kötü olacak gibi.

Bizde aptal eşkıya özentileri olduğu müddetçe ve Türk düşmanı unsurlarda bu iştah oldukça daha çok senaryoların konusu olacağız, çok dikkatli olmamız gerekir.

Aksi halde bu tehlikeli tırmanış başımızı çok ağrıtacaktır.

Yabancının kontrolünde, Eşkıyalar türlü türlü,

Yersiz yurtsuz kalmış gibi, Biri bağda, biri dağda,

Yabanileşmiş ürkekler, Evcilleşmiyor bir türlü,

İki lafa kandırılmış, Zekâ kalmamış dimağda.

Hiç yorum yok: