14 Ocak 2009 Çarşamba

Adaylık Yarışında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Şu sıralarda ilimizde olan hemşerilerimizden siyasete ilgi duyanlara ve siyasetle uğraşanlara önemli bir uyarıda bulunmak istiyorum. Siyaset yapacağım diye bölünmeyin, iftira atmayın, dolduruşa gelmeyin; bir olun, iri olun, diri olun, birbirinizin olumlu özelliklerinden bahsedin, dürüst davranın.

Siyaset çetrefilli yönüyle bir kez daha yerel yönetimlerin belirlenmesi dolayısıyla karşımızda. Siyasi kimseler ve siyaset yapmak isteyenler kendilerini makamlara mevkilere yeter gördüklerinde adaylıklarını açıklamaktadırlar.

En güzel hizmeti kendisinin sunacağı hissine kapılan adaylar bu sebeple kendilerini tanıtmakta ve anlatmaktadırlar. Özetle projelerinden bahsetmekte ve seçmenlerden destek beklemektedirler.

Siyasetin çıkış noktası olan ''kendim için bir şey istiyorsam namerdim, arkadaşlar uygun gördü onlar zorladı, bu sebepten dolayı aday oldum'' ifadelerini şu günlerde siyaset yapmak isteyen her siyasetçinin ağzından duyuyoruz. Belki de doğrudur!

Yerel yönetimlere başkan veya meclis üyesi olmak isteyen adaylar için yarış, aday adaylığı sürecinde başlıyor. Aday adaylığı sürecinde kalabalık bir toplulukla müracaatını yapan adaylar benim arkamda coşkulu bir insan topluluğu var. Bu yarışı ben kazanırım.'' mesajı vermeye çalışıyorlar.

Aday adaylığı müracaatından sonra adaylar kendilerini tanıtmak için, basınla röportaj yapıp, gazetelere reklam ilanları veriyorlar. Sokaklara bilbord afişler asıyorlar ve çeşitli tanıtım çalışmalarında bulunuyorlar. Şunu da belirtelim ki, bu durumdan en çok faydayı reklam şirketleri, ajanslar sağlıyor.

Adaylar, reklam çalışmalarının sonrasında üyesi olduğu parti teşkilatının mensuplarını ziyaret ederek onların desteğini arkasına almaya çalışıyorlar. Teşkilatların toplantı günlerinde, onları ziyaret ederek burada da kendilerini tanıtma imkanı buluyorlar. Aday kendini tanıtırken siyasete girmeden önceki geçmişine değinerek iş hayatındaki tecrübelerden, başarılarından eğer varsa almış olduğu ödüllerden bahsediyor. Fakat bu durumun karşısındaki hedef kitlesi için ne kadar önemli olduğu tartışılır, çünkü teşkilat mensupları için burada önemli olan  kendileri arasından meclis üyeleri tercih edilmesini istemek ve sadece aday adaylığı sürecinde değil, belediye başkanı olduktan sonrada kendilerinin hatırlanması onlar için önem arz ediyor. Teşkilat mensubu kendine yakın gördüğü adaya oyunu kullanarak onun bu yarışta yol almasını sağlıyor.

Partilerde aday belirlendikten sonra, seçim kampanyaları hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Ajanslara tekrar müracaat yapılarak, seçmenlere dağıtılmak üzere promosyon malzemeleri siparişi veriliyor. Afişler ve bayraklar gerekli görülen yerlere asılıyor. Aday belirlendikten sonraki çalışmalara bundan böyle parti müdahil oluyor. Partinin yönlendirilmesi ile de seçim çalışmaları daha da hızlanıyor.  

Adaylar her gittikleri yerde kendilerini tanıtmanın ve anlatmanın yanında, rakip olarak gördüğü diğer partilerin adaylarından da bahsediyor. Rakiplerin olumsuz özelliklerinden, icraatlarından, yapamadıklarından bahsederek onları yıpratmaya, kendi projelerini de anlatarak destek bulmaya çalışıyorlar.

Muhakkak ki, seçmenlerle karşı karşıya gelindiğinde söylenen her şey doğru değil. Karşı tarafı yıpratma ve destek bulma politikası. Çünkü politikanın içeriğinde propaganda var. Propaganda içerisinde ise yalan ve iftira..

Günümüzde bu durumdan çok fazla etkilenen olduğunu düşünmüyorum. Çünkü seçmenlerimizde çok uyandı. Onlarda yıllarca politikacıların kazığından en büyük nasibini almış kimseler. Seçmenler ''bu gidişe artık yeter!'' demektedirler.

Vatandaş geçmiş ve bugünü çok iyi değerlendiriyor. Geleceği hakkında ise kendi seçimini kendisi verecek kadar akıllı. Çünkü geçmiş siyaset anlayışına yönelik kötü tecrübeleri var. Kuru kalabalıklara ve parayla tutulmuş adamlara çok fazla itibar etmiyor. Adaylardan yapabileceğinin sözünü almak istiyor ve her zaman yanlarında hissedebileceği birinin başkan olmasını tercih ediyor.

Vatandaş adayın başkan seçildikten sonra ise parti rozetini bir kenara bırakmasını ve herkesin, herkesimin başkanı olunmasını istiyor. Bu konuda kim vatandaşın gönlüne köprü kurmuşsa, vatandaştan destek için yol alacaktır.

Benim özellikle belirtmek istediğim; siyaset yaparken birilerini karalayarak yükselmeye çalışmayın. Adaylığınız süresince öne geçmek için birbirinize iftira atmayın. Samimi olun. Mümkünse projelerinizle öne çıkın. Başkasının dolduruşuna gelerek birbirinize kötü söz söylemeyin. Sadece yapabileceklerinizi söyleyin, yapamayacağınız şeyler için kimseye ümit vermeyin. Gittiğiniz ve konuştuğunuz her yerde söylediklerinizi ve vaatlerinizi sonrası için kayıt altına alın.

Yeni yıla yeni ümitlerle giriyoruz. Genç, dinamik, üretken, kendini yenileyen bir toplum olarak görüyorum kendimizi. Nice krizler atlattık, bu krizlerden de fırsat oluşturarak çıkacağımızı düşünüyor, yeni yılınızın size sağlık, mutluluk ve aydınlıklar getirmesini dileyerek kutluyorum.

Hiç yorum yok: